(Vahdet; kelime anlamı birlik, teklik demek)
İnsan fıtratı gereği hep tektir aslında.
Doğarken ve ölürken bile tek oluruz. Tek olmak insanı ilik sahibi yapar aynı zamanda. Bu yüzden kendi kalabalığımızdan fazla kalabalık oluşturmamalıyız çevremizde.
Hani işlenmemiş bir demiri kılıç yapmak için alır ateşe atarsın bir güzel kızarır yavaş yavaş kızarta kızarta döve döve su vere vere kılıca dönüştürürsün ya insanda o misal aslında.
Hayat harıyla yakarken bizi bir yandan da olduğumuz yol basınç uygularken döverken yani işte o damlayan gözyaşları da demir tavını alması için verilen su gibi oluyor. Doğru zamanda akan yaş insanın kılıç olmasını sağlar. Doğru zamanda akmayan yaşta insanı net bir kelimeyle öldürür. Hani ağır hastalara su verilmez ya bir anda. Islak bezle dudakları ıslatılır yavaş yavaş. Onun yaraya zamansız verilen su kişinin durumunu ağırlaştırır ve ölümüne yol açar.
Tabi bir de bu kadar cefaya rağmen kılıç olduktan sonra keskin olup olmama hali var. Yani o olma ve devam etme bunların bütünü o yol serüveni hiç bitmez. Kılıç için tek demir değil de yan yana ikili üçlü olması kılıç olmasını zorlaştırır değil mi? Hatta yeri gelir usta alır bir kenara atar bile maddesi bozukmuş diye. Tam da bu gibi yürüdüğümüz yolda kendi başınalığımız bizim yanıp olgunlaşmamız da daha etkin. Keskin bir kılıç olmaksa mesele en kırmızı ateşlerde yanmalıyız en ağır balyozlarda dövülmeliyiz. Ha ateşin odunu da çamdan falan değil meşeden olmalı. Çam harlanır ateşi çabuk söner. Meşe olmalı ki öyle uzun uzadıya yansın. Şimdi çamın ham maddesi çürük meşenin sağlam ya insanında karakteri sağlam olunca daha derin yanıyor. Çürük olunca bir anda alevlenip sönüp gidiyor kömür bile olamadan daha...