(Terennüm : kelime anlamı mırıldanır gibi alçak sesle şarkı söylemek)
Bir terennüm bu yaşam dilimde söyleyip bitiremediğim. Doğadan feyz alıyor dilim. Diğer canlar hafiften fısıldıyorlar notaları kulağıma. Ah bir duysan sende o ukdeleri.
Renklerin tanısı inmiş seslere, tevazu ile benimsemişler bu armoniyi. Yaşamın dorukları pek bir sesli bu zamanlarda. Bir kum saati misali sessizce akar gibi lakin fazlasıyla ses getiriyor. İnceden inceden kıvrıla kıvrıla akıyor kendine tutkun bırakarak. Farkındalığımızın üzerini kapatıyor hüneriyle. Karşımda süzülüyor öylecesine akıyor...
Geçip giden bir zaman olmuyor kendi başına. Bir çocukluk, bir gençlik, bir mutluluk, bir korku her şeyiyle koca bir yaşam alıp götürüyor bu hünerli akıntı o tatlı terennümü ile. Bu melodileri arka fona alarak geçip gidenleri tutmak lazım sıkı sıkı. Akılda ve yürekte en azından. Saygı duyuyorum her şeyiyle bütün aleme, esefle taşımak yürekten olmaz. Yürüyüp tatmanın meşruluğu doğru kılınan. Yolda olup keşiflere katmalı alemi. Her bir köşeye iz bırakmalı. Koşsanda kaçamazsın bazen yıldızın parlar hep gökten. Bundandır ki aceleye getirmeden anda yaşamalı bu armoniyi. Herkesin gözünden herkesçe hissetmeli. Bir tek kişiye göre bir melodi yok çünkü arkadaki.
Dinlenilen ses duyabilen herkesin. Bu esameyi duymalı okumaktan ziyade. Dile kolay gelir diğer türlü. Seçim ve geçimlerle doludur bu sürecimiz, taş duvar örüp hor görmemenin altını çizmeliyiz...