(Tevil: kelime anlamı söz ve davranışa başka anlam vermektir.)

Bir söze tevil getirirken yani değiştirirken anlamını arabayı park yerinden çıkarmak gibi önü arkası iyice kontrol edilmeli.

Ama ve lakin gönülden çıkan söz tasdik istemez. Çünkü gönül sözü lastik gibi başka anlamlara uzanmaz. Kitaplarda duygular yazmaz mesela. Yazılanları sen duyguna katarsın. Bu yüzden herkes farklı anlamlar çıkarır aynı yazılandan.

Bu misal kelimelere ve söylenenlere de biz duygularımızı katar anlamlandırırız. Daha etkili kılabilmek için şöyle düşünelim; ateşe atılan bir meşe ile bir çam odunu aynı nispette mi yanar? Tabi ki de hayır çam har gür yanarken meşe belki güçlü olmadığı durumda ateşi bile söndürebilir. Tıpkı bu gibi gönülde yanan her kelimede farklı ateşler çıkarması gibi. Sözün ağırlığına göre çıkan ateşimizde o kadar kuvvetli olur. Bu meşe ve çam odunlarının ateşi yanarken bir tevil edilebilir mi? Hayır. Sorsan ateş yanıyor denir. Bu kadar başka dönüştürebilecek anlamlar yoktur bunu. Yeşil yanıyor, kırmızı yanıyor diye bir anlam veremeyiz. Ya okkalı yanar ya feri olmaz. Çıkarılabilecek en kapsamlı anlam böyledir. Birkaç devrik yol yorumlamaya açıktır ucu bucağı yoktur ama kelimemiz çam gibi ferli olunca ferli olan sözler yorumlamaya pek açık olmaz. Ama lakin aç olur açık olmasa bile. Ateş nasıl odun alıp harlanmaya aç ise kelimelerde o misal açtır ateşinin harlanmasına. 

Burada ki tek fark odun gelir geçer yanar söner de kelimeler yandıkça daha çok yanar sönmesini bilmeksizin. Yandıkça yakmaya başlar kelimler. Odun ateşi öylemi önce ısıtır sonra yakar sonra ise hiçbir işe yaramaz kalmaz ortada. Kelimelerin ateşi sadece hızını almalı o kadar. Hızını aldığı müddette o tevil vermediğimiz ateşi bile farklı anlamlara verir belki kim bilir. Ateşin doğal gazlı yananı olur mavi, kömürle yananı olur turuncu.