(Muhayyel : Kelime anlamı hayal gücüyle yaratılan hayal edilen.)
Bu dünyada seyrüsefer ederken hiçbir zaman yalnız sayılmayız. Hayal kahramanlarımız ballı zehirden dişleriyle her zaman yanı başımızda. O asi baş her bir hayale boyun eğer koşar da koşar başarabilmek uğruna.
Mahkemesiz mahkumlarıyız bu ömrün ha yerde ha gökte her vakit bir muhayyel içerisin de bu beden. Her şeyi geçtim bir göl kıyısına çıkıyor insan aynada göremediği o halini bir suda yaşlanmış olarak görüyor. Ne de tatlı şimdi zihnimizin oyunları. Her rolü üsleniriz muhayyel ile. Tepede bir kuyu yağmursuz kuru, bahçede bir çiçek solmuş kurumuş soğukmuş susuzmuş, satırları kendine yol etmiş bir kayakçı ve daha birçok şey.
Bu kadar gümbürtülüyken muhayyelin nedendir yalnızlık çekişin. Çık dolaş kafanda hayalin kadar. Köşe bucak gez tanı, tanıt sürü, sürükle. Zorla sınırları, genişlet hudutları. Misafirperverlikten usansın beyin. O kadar hayali ağırlamaktan yorulsun. Böylelikle hayatı kendi gözünden gör ilk defa. Bakınca görebiliyormuşum demek ne kadar güzel olsa gerek. O an ki ellerinden dökülecek şiirler, yüreğinden kelimeler kim bilir kimlere dokunacak. Hayal kahramanların kimlere yoldaş arkadaş olacak. Muhayyel bir hayatta tekrardan yaşama tutunmak...
Çabalamak balçıklardan kurtulana dek ömr-i muhhayel misali. Ne demişler hem; "gözler az gördüğü, kulaklar az duyduğu ölçüde muhayyel gücü artar."