(Salahiyet: Kelime anlamı yetki demektir.)
Her acı günün birinde şehvetin dikenine dönüşecek. Bu bizim salahiyetimizde olmayan bir durum. Mesela güneş ışınları bir şehvet güneşin batması ile karanlığın ortamı ele alması şehvetin dikeni.
Demem o ki her güzel şeyin bir sonu vardır ya tam tersi her güzel şeyin acı bir başı vardır. Her iki durumda da diken bize batıyor, bu kaçınılmaz. Bu durumda batan dikeni çıkartmak için daha çok çaba sarfetmeye başlıyoruz. Sarfettiğimiz çabalarımız bizim gelişimimiz bir üst kademeye çıkmamız için zeminimiz oluyor. Salahiyetlerimizi içtenlikle sürdürdüğümüz çabalarımızla arttırıyoruz. Emek, çaba yolunda yürümek yeniden dirilmek gibidir. Eski benliğinden bi haber...
Yepyeni bir sen olmuşsun. Sancılı bir süreçle yeniden bir sen doğmuşsun. Bu ıssızlığın, sessizliğin içinde kendini yeniden bulmuşsun. Anlamsızlığı, içinde yaşadığımız dünyanın ve yaşamın anlamı olmayışını zihnimizde taşıdığımız tüm hücrelerimize kadar hissettiğimiz bir ağırlık olarak görmekten vazgeçip anlamsızlığın hafifliğine kendini bırakabilmek ve bu anlamsızlıktan zevk alır hale gelmek ulaşılması gereken aşırı derecede zor ve zaman gerektiren anlamlı bir hakikat. Bu hakikatte salahiyetli olabilene ne mutlu...