(Husuf: kelime anlamı ay tutulması anlamında kullanılır.)
Gökte beliriveren bir husuftu öylesine anlamlı öylesine içten tutulmuştu ki evet evet bir gökcisminin o naçizane içtenliği tam olarak. Yani bir gök cisminin bile karanlığa düştüğü anlar varsa insan kendi karanlığını niye çok görür ki.
Uzun uzun gökyüzüne bakanların karanlığı olmaz bence. Görülebilecek bütün karanlıkları gözlemlemiştir çünkü bu kimse.
Bütün karanlıkların farkında ise kişi artık en aydın kişidir zaten. Bu durumda ise karanlıkların içindeki aydınlık daha anlamlıdır.
Bir husuf vaktini önceden belirleyebiliyorlar. Şu gün şu saatte tutulma var diye. Ama bundan istifade ay bir hazırlık yapabilip önlemini alabiliyor mu? Üzerime bir karanlık çökecek diye bütün alemi ayaklandırabiliyor mu? Tabi ki de hayır.
Biz insanoğlu olarakta üzerimize çöken karanlığın geliş anını bilemiyoruz. Bir gök cisminin bütün hesaplamalarını yapabiliyoruz ama kendimizin asla.
Ay'a bütün hesaplamaları yapsakta Ay o an tutuluyor tutulacağını bilse de tutuluyor. İnsan ise tutulacağını bilmeden tutuluyor. Ama bilse de tutulacaktı dolayısıyla anı yaşamak kaçınılmaz bizim başımıza geleni bilip bilmememiz o olayın gelişini değiştirmez.
Düzen böyle kurulmuş ve düzenin tek bir sekmesi atlanamaz. Atladığını bir düşünsene ya Ay tutulmasaydı hiç ondan feyz alıp kendi tutulmalarımızı gözlemleyebilir miydik? Yahut bizim hiç tutulmalarımız olmasaydı güzel günlerin anlamını daha etkili daha manalı kavrayabilir miydik?
Unutmayalım ki hayat tekdüze geçtiği zaman değil zıtlıklar birbirini tamamladığı zaman güzelleşir.
"Zıtlıkları bal eyle sür dilini yüreğine zar eyle..."