Ehvenişer: Günümüzde bu kelime kötünün iyisi olarak kullanılır. Kötü şeyler arasında seçim yaptığımızda daha az kötü, arasında daha hafif olandır.

Yüzyıllardan kalma bit hasretler hepimiz eski yaşantılara özlem duyarız. Eskilerde yaşamak tarihte gömülmek ister ruh. Eskilerden yadigâr kalan birçok yapıyı hakkıyla koruyamıyoruz. Dilde korumak bizimkilerin hepsi. Çizdiğimiz mutluluk resminin ehvenişer bir köşesine yerleştirelim dilde koruma kelimelerimizi.

İnsan duyduğunu değil gördüğünü yaparmış. Mutlu bir resim gibi görüp yapabilmek adına en azından. Kumdan kaleler alın birer birer karşınıza çarptırmamak için dalgaya sarfettiğimiz çaba misali taştan kalelere de çaba verin. Bu ehvenişer seçimlerin olduğu bir yaşamda kapılar ardında kaçtığım zamanlar boş vermiştim. Zırhı paslanmış bir kahramandan sıyrılıp kaçarcasına çıktım hücrelerimden,  koruyup kollayabilmek adına. Ne yazık ki koruyabilmek için seçimler yapmakta koruyucu yerine daha yıkıcı olabiliyor. Ömrümün takvimine yazı oldu bu kavram, üretebilmek, çabalayabilmek, yılmadan bir şeyleri korumaya çalışmak, değerlere sahip çıkmak çok yorucu olabiliyor bu yüzyılda. Kendini kurutmuş bir nehir makamından sıyrılıp, karanlık çökmeden yola koyulmak lazım. Önce yere düşen bir eser taşını yerine yerleştirmek lazım, sonra her gece kendimize nöbet yazıp mesai alıp onları korumaya almak... Daha sonra ise aynı toprakta yetişen ayrı dalların çiçekleri gibi açmak lazım, çevreye güzel kokular yayabilmek...  En sonunda ise yağmurdan dökülen, dağlardan süzülen, denizde can veren nehirler gibi, aynı hayale kapılmış, aynı ormanda kaybolmuş çiçekler gibi olalım. Unutmayalım ki bütün seçimlerde ehvenişer tabii tutuyor kendini bize...