Değerli Dostlar; sizlerle “tecrübe” konusunu paylaşalım istedim.

Tecrübe(Deneyim); eğer ibret alabilirsek en iyi öğrenme yollarından biridir.

Tecrübe(Deneyim):  [Deney, Görgü] Bir kimsenin belli bir sürede veya hayat boyu edindiği bilgilerin tamamıdır. Veya bilimsel bir gerçeği göstermek, bir yasayı doğrulamak, bir varsayımı kanıtlamak amacıyla yapılan işlem ya da deneydir.

Tecrübe insanın yaşadıklarından arta kalandır diye de tanımlanabilir. Hepimiz yaşadığımız süre içerisinde acı ya da tatlı birçok olayla karşılaşırız . Yaşadığımız her olay bizim için bir ders olur.

Tecrübeler insanların olgunlaşmasını sağlar. Yaşadıklarımız bizim acılara daha dayanıklı olmamızı, benzer olayları tekrar yaşadığımızda nasıl davranmamız gerektiğini bizlere gösterir. Elbette tecrübelerin faydalı mı zararlı mı olduğu tartışılabilir. Bazen tecrübe ettikçe hayatta iyilerin hep kenara atıldığını görebilir. Bazen de tecrübeler bize kötülerin kazanıyor gibi görünse de aslında yalnızca kendilerini kandırdıklarını öğretir.

NAPOLYON VE BAKKAL!

Bir gün Napolyon düşman askerlerinden kaçarken, bir bakkal dükkanına girmiş, bakkala hemen kendisini saklamasını emretmiş. Bakkal da Napolyon'u uygun bir yere saklayıp, biraz sonra gelen düşmanları da;

 

-"Az evvel biri koşarak şu tarafa kaçtı." diye savuştur­muş.

 

Nihayet biraz sonra Napolyon'un muhafızları yetişmişler. Bakkal ömründe bir daha karşılaşamayacağı Napolyon'a sormuş;

 

-"Efendim, af buyurun ama merak ettim, ölümle bu denli burun buruna gelmek nasıl bir duygu ? "

 

Napolyon birden öfkelenmiş;

 

-"Sen kim oluyorsun da benimle böyle dalga geçercesine konuşabiliyorsun?' diye bağırmış.

 

Hemen askerlerine, adamcağızı kurşuna dizmelerini emretmiş. Askerler bakkalın gözünü bağlayıp, karşısına dizilmişler. Mermiler namlulara sürülmüş, artık 'ateş' emri verilecek... Adam içinden (Ah, ne yaptın sen? Şimdi ölüp gideceksin ) diye düşünürken, arkadan bir çift el uzanmış, gözündeki bağı açmış. Karşısında Napolyon varmış. Tek cümleyle cevaplamış Napolyon :

 

-"İşte böyle bir duygu! "

 

Yaşayarak öğrenmek, bedeli en yüksek ve en ağır öğrenme biçimidir. Fakat en kalıcı olanıdır.  Aynı zamanda getirisi en yüksek olandır. Tecrübedir getirisi… Ve tecrübeyi yaşamaktan başka edinme yolu da yoktur...