Değerli Dostlar; sizlerin de bildiği gibi insan diğer insanlarla birlikte toplum halinde yaşar. Onun için hayatımızın her döneminde diğer insanlarla aramızda sosyal ilişkiler mevcuttur.

Burada sosyal ilişkilerde “sınır koymak ya da davranışlarda sınırı çizmek” çok önemlidir. Bu hafta sizlerle bu hususu paylaşalım istedim.

İlişkilerde sınır koymak önemlidir. İlişkilerde sınır problemleri hem ikili ilişkilerde hem de sosyal ilişkileri çıkmaza sürükleyebilir. İnsanlara sınır koymak her türlü ilişkide gerekli haldedir.

Kişilerarası iletişimde ve aile, arkadaşlık, romantik ya da profesyonel ilişkilerimizde kendimiz için belirlediğimiz kişisel sınırlar, diğer insanların bize karşı makul, güvenli ve izin verilebilir davranışlarını ve tutumlarını belirlemek için oluşturduğumuz yönergeler, kurallar veya sınırlardan oluşuyor. Kişisel sınırlarımızın farkında olmak ayrıca, birileri bu sınırları aştığında verdiğimiz tepkilerin ve diğerlerinin bizi ilgilendiren eylemlerinin sınırlarını da belirliyor. Kişisel sınırlarımız, yaşamımız boyunca kurduğumuz ilişkilerdeki davranışlarımız karşısında aldığımız tepkilerle, inançlarımızla, değerlerimizle ve tutumlarımızla inşa ediliyor.

İlişkilerde sınırların nerede başlayıp nerede bittiği kişinin hayat tarzına, inançlarına ve kişiliğine göre farklılık gösterebiliyor. Benzer şekilde kendi sınırlarımızın tam olarak nerede başlayıp nerede bittiğini anlayabilmemiz çok zor olsa da birinin sınırlarımızı çiğnemesinin ve çizdiğimiz görünmez çizgileri ihlal etmesinin beraberinde getirdiği hisler çoğumuz için ortak. O tarihlerde şehir dışında olacağınız için bir arkadaşınızın düğün davetine hayır demek zorunda kalmanın ve düğünde olmak yerine tatilde olmanın yarattığı suçluluk duygusu; buluşma davetini kabul ettiğiniz halde buluşmaya gelmeyen sevdiğinizle ilgili hissettikleriniz, bu durumu arkadaşlarınıza anlattığınızda verdikleri tepkiler, biri sizinle herhangi bir konuda dalga geçtiğinde kendinizi savunmanız ya da bu konunun sizi incittiğini paylaşmak yerine şakaya vurarak geçiştirmeye çalışmanız gibi pek çok durum ve duygu sınırlarınızın nerede başlayıp nerede bittiğiyle ilgili mesajları barındırıyor.

Sınırlarınızın olması ne anlama geliyor?

Kişisel sınırlar, kendi sorumluluk, ihtiyaç ve isteklerimizin diğerlerinin sorumluluk, ihtiyaç ve isteklerinden nasıl farklılaştığının açık bir göstergesidir. Bizi mutlu eden ya da üzen şeylerin başkalarının mutluluk anlayışıyla hangi noktada benzer olduğu ve çakıştığı, kendimizin ve diğerlerinin ihtiyaçlarının hangi noktaya kadar karşılanabileceği kişisel sınırlarımızla belirlenir. İlişkide sınır koymak bencillikten çok kendini sevme ve benliğe saygı duyma eylemidir. Sınırlar, diğerlerinin hayatını kontrol etmeye çalışmak için koyduğumuz katı kuralları değil, gerektiğinde esnetilebilen ve nazikçe aktarılabilen değerleri, inançları, duyguları ve düşünceleri yansıtır. Sağlıklı sınırların nerede başlayıp nerede bittiğini öğrenebilmek içinse öncelikle günlük hayatta sıkça karşılaştığımız sınır türlerini ve sınır koyma örüntülerini anlayabilmemiz gerekiyor:

  1. Fiziki sınırlar
  2. Hissî (duygusal) sınırlar
  3. Zamanla ilgili sınırlar
  4. Maddi sınırlar
  5. Entelektüel sınırlar... Gibi sayısı çoğaltılabilir.

Hem kendimizin hem de diğer insanların rahatı için “sınır koymak ya da sınırı belirlemek” gerekiyor.