Değerli Dostlar; yaşadığımız deprem felaketinden dolayı, vefat edenlere Yüce Allah’tan rahmet, geride kalanlara sabır diliyorum. Türk Milleti’nin (Milletimizin) başı sağ olsun.

Tek yumruk olup, yaralarımızı sarmaya çalışıyoruz.

Acımız çok büyük bunu hepimiz biliyoruz. Fakat bu acıları yine ancak el birliği ile birbirimize yardım ederek sarabiliyoruz.

Biz Türk milleti olarak gerçekten Necip bir milletiz. Bunu yaşadığımız deprem afetinde bir defa daha ispat ettik.

Doğal afetler elbette olacak bunlara bizim engel olma şansımız yok. Fakat bunlardan en az zararla nasıl çıkabiliriz bunun önlemini alma şansımız var. İşte burada şu husus karşımıza çıkıyor; “hangi işi yaparsak yapalım, önce insana zarar vermeyecek şekilde işimizi gerçekleştirmemiz gerekir. Hani Yunus Emre’nin dediği gibi; “yaratılanı severim Yaradan’dan ötürü” Şimdi biz de sadece insan için değil diğer canlılara ve diğer varlıklar içinde eğer yaptığımız işi mümkünse sıfır zararla ya da en az zararla uygulamamız gerekiyor. İster üretim yapalım ister hizmet yapalım ister İnşaat yapalım ister yol yapalım ve benzeri her ne yapıyorsa yaptığımız her işi insana sıfır zarar verecek ya da en az zarar verecek şekilde yaparsak; insanı Odak noktasına alarak ona zarar vermeyecek şekilde gerçekleştirirsek o zaman biz hedefe ulaşmış oluruz.

Bugüne kadar dünyada tespit edilmiş en büyük deprem 9.2 şiddetindedir. Ve bu şiddette bir depremin gerçekleştiği bölgede, çok kısa bir süre içerisinde büyük bir felaket ortaya çıkar. 12 ya da 15 şiddetindeki depremlerle ise neler yaşanacağını anlatmak kolay olmayacaktır.

Kur’an, kıyamet günü yaşanacak olaylara dikkat çeker. Dünyada o güne kadar eşi benzeri asla gerçekleşmemiş şiddetteki sarsıntılar, dehşetli olaylar silsilesi halinde anlatılır. Birer kazık gibi yerleşerek yeryüzünü şiddetli depremlere karşı koruyan dağların elbette bu sarsıntıya karşı dayanamayacağı; yerlerinden oynayarak altındaki toprakla birlikte kaymaya başlayacağı açıktır.

Kur’an’da o gün dağların hareketlenişini ayetler şöyle anlatır:

“Ve dağlar (yerlerinden oynatan) bir yürüyüşle yürür.” [Tur Süresi, 10.]

“Dağlar yürütülmüş, artık bir serap oluvermiştir.”[Nebe Süresi, 20.]

“Dağları yürüteceğimiz gün, yeri çırılçıplak (dümdüz olmuş) görürsün; onları bir arada toplamışız da içlerinden hiçbirini dışarıda bırakmamışızdır.”[Kehf Süresi, 47.]

Kur’an’da dağların kıyamet gününde alacağı şekil şöyle anlatılır:

“(Öyle) Bir gün ki, yeryüzü ve dağlar titremeye tutulur ve dağlar, göçüveren bir kum yığını olur.”[Müzzemmil Süresi, 14.]

“Dağlar parçalanıp da toz duman haline geldiği zaman.” [Vâkıa Süresi, 3-4.]

Yine Kur’an’ın haberine göre, dağların parçalanarak çökmesinden sonra yeryüzü hiçbir tümseği olmayan bir düzlüğe dönüşecektir: “Sana dağlar hakkında soruyorlar. De ki: ‘Benim Rabbim, onları darmadağın edip savuracak. Yerlerini bomboş, çırılçıplak bırakacaktır. Orada ne bir eğrilik göreceksin ne de bir tümsek.” [Ta Ha Süresi, 105-107.]

16 Mart 2022 tarihinde Japonya'da Fukuşima açıklarında meydana gelen 7,3 büyüklüğündeki deprem, ülkede 2 milyon evin elektriğinin kesilmesine yol açtı.

Yetkililere göre depremde dört kişi hayatını kaybetti, en az 107 kişi yaralandı.

Başbakan Fumio Kişida hükümetin hasar tespit çalışmasına başladığını duyurdu.

Kamu yayıncısı NHK, bazı bölgelerde depremin ayakta durulamayacak kadar titreşime yol açtığını aktardı.

Bizler de ise durum şöyle; kızımı Erzincan'a üniversiteye kayıt için götürdüğümde Erzincanlı bir arkadaş anlattığı için burada paylaşmayı uygun görüyorum.

“-Hocam Erzincan şehir imar planı yapılıp Ankara'ya gönderildiğinde yetkililer bu imar planının altında fay hattının geçtiğini bundan dolayı değişiklik yapılması için geri iade edildiğini; Ankara’ya cevaben belediye meclisinin şöyle bir karar yazdığını söylemişti. Belediye meclisi olarak biz kararlaştırdık, imar planını değil de deprem fay hattının yerini değiştireceğiz; imar planı aynı yerinde kalacak.”  Fıkra gibiyiz. Biz de bu şekilde çalışmalar yaptığımız sürece başımıza daha afetler ve üzüleceğimiz olaylar gelecektir. (Bu hususu bakış açımızın değişmesi gerektiğini düşündüğüm için paylaşmayı uygun gördüm. Herhangi bir yeri ya da o insanları karalamak gibi bir amacım yoktur.)

 

Önce tedbirimizi alalım Yüce Allah'a da tevekkül edelim.