Değerli Dostlar; bugün sizlerle hem milli hem de manevi kültürümüz içerisinde önemli bir yer tutan kalem konusundan bahsedelim istedim.

Kalem: Kurşunkalem, dolmakalem, kamış kalem, boya kalemi gibi pek çok türleri ve değişik biçimleri bulunan, yazmak, çizmek gibi işlerde kullanılan araçtır.

“Kalem kılıçtan keskindir.”

“Âlim(insan) unutmuş, kalem unutmamış.”

“Şairin meydanı kâğıt, silahı kalemdir.”

Gibi birçok atasözümüz mevcuttur.

Manevi açıdan da ayrı bir öneme sahip olan kalemi biz bugün nasihat etme açısından ele alacağız.

Kurşun kalem ile sahibinin sohbetinden:

“Bir zamanlar dünyaya henüz yeni gelmişken, beni yapan kalem ustası, beni kutumuza diğer kalemlerin yanına koymadan önce eline aldı ve öğütler verdi. Bu öğütlerimi tutarsan, dünyanın en güzel kurşun kalemi sen olursun demişti. Ben bu öğütleri tuttum, bu sayede senin en güzel kalemin oldum. Şimdi sen de hayata atılmışken, aynı öğütleri duymak istersin diye düşündüm.”

İşte kaleme ustasının nasihati:

Bir: Büyük başarılara imza atmak ve güzel şeyler yazabilmek için sahibinin elinde onun istediği gibi duracak, onun avuçlarına hiç itirazsız uzanacaksın.

İki: Daha güzel ve ince yazan bir kurşun kalem olmak için, bir kalem tıraşın içinde sancıyla incelmeye razı olacaksın.

Üç: Yaptığın hataları düzeltmeye, yanlışlarını silmeye hazır olacaksın; başucunda hep bir silgi taşıyacaksın.

Dört: Dışın ne kadar güzel ve alımlı olursa olsun, hangi renge boyarlarsa boyasınlar seni önemli yapanın kara renkli için olduğunu unutmayacaksın.

Beş: Nerede olursan ol, hangi yüzeye değersen değ, oraya kendi izini bırakacaksın. Şartlar ne olursa olsun, yazmaktan vazgeçmeyeceksin, gittiğin her yere kendi eserini bırakacaksın.

“İşte!” dedi fısıltıyla. “Ben bu öğütleri hiç unutmadım. Sen de unutmayacağına söz verirsen, bunları bir de senin için tekrarlamak istiyorum.”

“Şimdi beni kendi yerine koy ve anlamaya çalış.”

Bir: Güzel ve hayırlı işler yapmak istiyorsan kendini Yaratıcının kudret eline teslim etmelisin. O'na hiç itirazsız tevekkül et. O'na dayan. O'nun emri neyse O'na göre yaşa.

İki: Hayatta çok değişik problemlerle karşılaşacaksın, kaderin ince çizgisi dokunacak sana; her güçlük karşısında yeniden öğreneceksin. Hayatın zorluklarına karşı yeniden bileneceksin.  Bu engellerin, acıların ve dertlerin amacı; senin kişiliğini inceltmek ve mükemmelleştirmektir, unutma!

Üç: Kaçınılmaz olarak,  hataların olacak ve yanlışlar yapacaksın. Hem zaten kimse senden hatasızlık beklemiyor. Yanlışsız olman da mümkün değildir. Lakin sen hatalarını düzeltmeye, yanlışlarından dönmeye hazır olmalısın.

Dört: Dış görünüşün ne olursa olsun, ne giyiyorsan giyin, nasıl bir evde yaşıyorsan yaşa, önemli olan içinde sakladığın kalbindir. Dış görünüşünü de yaşadığın hayatı da anlamlı kılan kalbindir.

Beş: Nerede yürürsen yürü, nerede yaşarsan yaşa, oraya kendi izini bırakmalısın. Şartlar ne olursa olsun, senden bekleneni yapmalı ve güzel davranışlar sergilemelisin!

 

İşte böyle değerli dostlar, kıssadan hisse!