Değerli Dostlar; Bayramlar bir Milletin milli ve dini dayanışma günleri, toplumun olmazsa olmaz değerleridir. Bayram günlerinde insanlar özenle hazırlanarak, birbirlerini ziyaret ederler. Milli ve dini görevlerini yerine getirirler.

Bayram gelmeden önce evlerde bayram hazırlıkları yapılır. Ev ve çevre temizliği; misafirlere ikram için yemekler, tatlılar hazırlanır.

Bayram günleri kırgınlıkların bittiği; hoşgörü ve sevgi ön planda tutulduğu ayrıcalıklı günlerdir. Büyükler, yaşlılar hatırlanır, ziyaret edilerek gönülleri alınır. Mezar ziyaretleri yapılır. Gençler akranları ve arkadaşları ile birlikte kaynaşırlar.

Dini bayramlarımızdan “Ramazan Bayramı'nı” idrak etmekteyiz.

Müslümanların iki büyük bayramından biri. Ramazan ayında tutulan bir aylık orucun bitiminde Şevval ayının ilk üç günü Müslümanların bayram günleridir. Ramazan Bayramına, o gün fıtır sadakası verilmesinden dolayı "Fıtır bayramı" adı da verilmektedir.

Resulullah (s.a.s) Medine'ye hicret ettiği zaman Medinelilerin eğlenip neşelendiği iki bayramları vardı. Hz. Peygamber Medinelilere özgü olan, cahiliye izleri taşıyan bu bayramların yerine bütün Müslümanların sevinip eğleneceği İslâm'ın iki bayramını onlara haber verdi: "Allahü Teâlâ size, kutladığınız bu iki bayramın yerine, daha hayırlısını, Ramazan Bayramı ile Kurban Bayramını hediye etti" (Sünen-i Ebû Dâvud, Salat, 239). Bayram, Ramazan çıkıp bayramın başladığı Şevval hilalini görmekle, havanın bulutlu olması durumunda da Ramazan'ı otuz gün tutmakla başlar. Ramazan'ın yirmi dokuzunda hilal görünürse, ertesi gün Şevval'in biridir ve bayram yapılır. (Sünen-i Ebû Dâvud, 3/306).

Zengin olunsun fakir olunsun, bayram gününde güç yettiğince sadaka vermek, daha fazla Müslümanla karşılaşıp sevinci paylaşmak için namaza gidilen yoldan gelmeyip başka bir yoldan dönmek sünnettir. Sadakaların dışında, üzerlerine vâcib olan Müslümanlar, bayram namazından önce "fitre" adı verilen fıtır sadakalarını verirler. Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelîlere göre sadaka-i fıtır farz, Hanefi mezhebine göre vâcibdir (Tecrid-i Sarih, Tercümesi, 367). Bayram namazından sonra Müslümanların birbirleriyle bayramlaşıp musâfaha yapmaları, kucaklaşmaları İslâm'ın hoş karşıladığı güzel geleneklerdir.

Bayram; sevinçtir, mutluluktur, kucaklaşmadır, barıştır, güzelliktir. Bayram; küslüklerin bittiği, Sevinçlerin yaşandığı bir gündür.

Nerede o eski bayramlar? Dediğinizi duyar gibiyim. 

Orası da bizlere kalmış. Nostaljik duygularla yaşamak yerine mümkün oldukça, ortama göre o günleri yaşamaya ve yaşatmaya gayret edelim.

 

RAMAZAN BAYRAMINIZI KUTLUYORUZ!