Değerli Dostlar; bizler için hayati önem taşıyan “hissî/duygusal olgunlaşma” konusunu paylaşalım istiyorum.
Duygusal Olgunluk ya da olgunlaşma kişinin kendisini ve duygularını hem anlama hem de yönetme kabiliyetidir. Bunu sağlayarak aslında yaşamak istediğiniz hayatı yaşarsınız. Başarıya kendi tanımımızı koyar ve gerçekleştirmek için adım atarsınız. Duygusal Olgunluğunuz düşünceleriniz ve davranışlarınız ile gözlemlenir.
Duygusal olarak olgun insanlar, zor duyguları etkili bir şekilde yönetmek, iletişim kurmak ve bunlarla baş etmek için düşüncelerini ve duygularını gözlemler.
Duygusal olgunluk, sakinliğimizi koruyabilmekten daha fazlasıdır.
Ne hissettiğini anlamak Duyguları sağlıklı bir şekilde gösterebilmek Başkalarındaki duyguları tanımak vb. gibi özelliklere ihtiyacımız vardır.Çocukluk deneyimleri, bakıcıların davranışlarını modellemek ve hayat boyu ilişkiler, duyguları nasıl deneyimlediğinizi, ifade ettiğinizi ve dengelediğinizi şekillendirebilir.
İstek ve ihtiyaçlarınızı tanımlayabildiğiniz ve hangilerini karşılayabileceğinizi ve hangilerinin başkaları tarafından karşılanması gerektiğini bildiğiniz zaman, duygusal olgunluk yolunda ilerliyorsunuz diyebiliriz.
Duygularınızın kimliğinizden ayrı olduğunun farkında olmak (yani, “kızgın biri” değilsiniz; bazen öfke yaşarsınız) Duygularınızın sorumluluğunu almak (hissettikleriniz için başkalarını suçlamamak) Duygularınızın vücudunuzda nasıl tezahür ettiğini anlamak Diğer insanların duygu ve ihtiyaçları ile ilgilenmek Aynı fikirde olmasanız bile savunmacı veya tartışmacı olmadan geri bildirim almak Nasıl hissettiğinizi bilmek ve duygularınızı özgürce iletmek Başkalarına veya kendinize zarar vermeden öfkeyi ifade etmek Çeşitli durumlarda duyguları düzenlemek Başkalarının duygularına ve deneyimlerine yer açmak Duyguları ele geçirmelerine izin vermeden deneyimlemek (yani, hüsrana uğradığınızda bile bir durumda sakin kalmak) Birçok insan bu alanlarda eksiktir, bu da iletişimde bozulmaya ve sonuçta ilişkilerde problemler çıkmasına ve hatta kopmasına sebep olur. Bu beceri setleri olmadan ilişki politikalarını yönlendirmenin bir yolu yoktur, ancak çoğu insan bunların hem ayrı ayrı hem de birlikte ne olduklarını bilmiyor. Duygusal olarak olgun insanlar problemleri veya davranışları için başkasını suçlamak yerine, problemi veya davranışı düzeltmeye çalışırlar. Eylemleri için hesap vermeyi kabul ederler. Duygusal olarak olgun insanlar rahatsız edici durumlarda beklemezler. Aksine, gerçeklerle yüzleşirler. Bir anlaşmazlıkta, kişisel saldırılara başvurmazlar; tartışılan konuyu ele alırlar. İtici olmazlar ve dikkatsizce konuşmazlar. Sakin olduklarından ve konuşmadan önce düşündüklerinden emin olurlar. Sınırlara saygı duyarlar. Savunma mekanizması olarak olgunlaşmamış konuyu saptırma taktiklerine güvenmezler. Kısacası, çocuksu değildirler.