Hayatın içinde her şey olabiliriz doktor ,öğretmen ,avukat, tamirci, temizlik görevlisi, idareci, vs. Daha bir sürü meslek ve sıfat anne baba kardeş evlat gibi ama asıl olan ne olursak olalım hakkıyla olabiliyor muyuz?

Yaptığımız işlerin hakkını verebiliyor muyuz?

Ne olursak olalım ama önce vicdan sahibi olalım. Vicdanımız doğrultusunda hareket edelim. Vicdanımız yoksa zaten yaptığımız her şeyi baştan savma yapar ve hakkıyla yerine getiremeyiz.

Bu da çok acı bir tablo maalesef.

Ne karşımızdaki insanlara tam manasıyla faydamız olur nede ülkemize. Bir doktor düşünün hastasıyla konuşmaya bile aciz hastanın sorduğu sorulara cevap vermekte zorlanan ve hatta sesinin tonunu ayarlayamayıp azarlayan. Böyle bir doktordan ne bekleyebilir siniz? Diğer taraftan kendini insanlara adamış mesleğini iyinin de en iyisini yapmaya çalışan hastasının her sorusuna güler yüzle tatlı dille cevap veren doktorlar. İşte böyle olmalı zaten bu mesleği bu şeklide yapan vicdanlı insanlar doktor olmalı diğerleri değil. Ama maalesef ki ilk örnekteki doktorlarımız da var yok değil hani. Yine aynı şekilde bir öğretmen düşünün asabi mesleğini sadece para kazanmak olarak gören öğrencileriyle arasında hiçbir bağ kurmayan ve dersi verimsiz bir şekilde anlatan ve çıkan. Diğer taraftan fedakâr ve vefakâr öğretmenler öğrencilerini kendi çocukları gibi sahiplenen (olması gereken de bu zaten) nasıl daha fazla faydalı olabilirim diye kendini sürekli geliştiren, öğrencilerinin kalbinde yıllar geçse de en güzel en güzel yere sahip olan öğretmenlerimiz .

Bir tamirci düşünün yaptığı işi yarım yamalak yapan işine önem vermeyen sadece aldığı paranın miktarıyla ilgilenen. Ama hakkıyla bu işe gönül veren aldığı paradan çok yaptığı işi önemseyenler de var tabiki .

Yaptığınız meslek ne olursa olsun bunun hiçbir önemi yok yeter ki hakkını vere vere seve seve yapalım. Kul hakkına girmeden vicdanlı bir şekilde.

Yine aynı şekilde ne sıfatta olursak olalım ama en iyisi olalım. Bir baba sadece evine para getiren çocuklarının maddi ihtiyaçlarını karşılayan bir olarak görmesin kendini. Baba gibi baba olsun tek maddi olarak çocuklarının yanında olmasın manevi olarakta çocuklarına elinden gelen desteği versin ve çocuklarının gözünde her zaman mükemmel olmayı başarsın. Çocuklarının midelerini doyurduğu gibi ruhlarını da doyursun.

Gel gelelim annelere dünyanın yükünü sırtında taşıyan o güçlü, kocaman yürekli annelere. Öyle bir anne olalım ki yetiştirdiğimiz çocuklar bizler için her zaman gurur kaynağı olsunlar. Başları dimdik, ayakları üzerine sağlam basan, meslekleri ne olursa olsun sıfatları ne olursa olsun öyle vicdanlı   çocuklar yetiştirelim ki kendimiz bile hayranlıkla izleyelim onları. Ve hayatları boyunca her anne dediklerinde gözlerinin içi gülmeli. Sadece anne olmak için anne olmayalım. Anneliğin bir farkı olmalı her şeyden apayrı. Çünkü anne demek toplumu oluşturacak bireyleri yetiştiren insan demek. Ne kadar akıllı ve bilinçli anneler olursak o kadar güzel bir toplum oluşmasına vesile oluruz. Olumsuz anne örneklerinden bahsetmek istemiyorum çünkü annelik o kadar kutsal ki olumsuz örnekleri bırakın kaleme almayı aklımdan geçirirken bile ürperiyorum .O yüzden annelik görevimizi   hakkıyla yapalım. Gözümüzden bile sakındığımız yavrularımızı en güzel şekilde yetiştirip en güzel şekilde davranalım. "Cennet annelerin ayakları altında" diyen bir dinimiz var. Daha fazla konuşmaya gerek var mı anne kavramını ne kadar özel olduğu apaçık ortada ona göre bizde hakkıyla en güzel şekilde anne olalım anneliğimiz sadece lafta kalmasın. 

Sevgiyle kalın, sevgi yayın, hoşta kalın.

 

Fatma Şahin Sungur