Bazen de uzaktan seyretmek lazım olanı biteni insanların acayip hallerini, büründükleri sahte rolleri.
Her şeye yetişmek için hırpalamamalı insan kendini. Bahaneleri hazır insanlara şöyle bir bakıp kendini gözden geçirmeli.
Bazen de kabuğuna çekilip sırf kendiyle ilgilenmeli.
Ne kadar çok bahanelerimiz var ne kadar çok arkasına sığındığımız mazeretlerimiz. Oysaki canımızın istediği şeylere gelince sıra ne mazeret kalıyor ne de bahane.
Herkes kendine yakışanı yapıyor aslında. Ve kendi nasılsa herkesi de öyle biliyor kendi gibi ama iyi ama kötü.
Zamanla her şey değişirken tek değişmeyen şey ise insanın huyudur. Çevrenize şöyle bir baktığınızda yıllar önceki tanıdığınız insanlar yıllar önce nasılsa yine aynılar sadece fiziksel özellikleri değişmiştir huyları asla hiçbir değişikliğe uğramıştır.
Ne tuhaf değil mi aslında. Ama insanın fıtratı neyse hep o doğrultuda kalıyor işte.
Ne kadar yapmacık olarak bir şeyler yapmaya çalışsalar da maalesef olmuyor aslına dönüyorlar çok kısa zamanda.
Ve ön yargıları tavan yapmış durumdalar. İnsanlar hakkında fikir yürütmek böyle insanların en büyük hobisi.
Hani çok güzel bir laf vardır ya "bizi bilen bilir, bilmeyen de kendi gibi bilir "diye.
Bu yüzden boş insanlara fazla takılmamak lazım. Ve zamanla değişir diye asla umut etmeyelim çünkü öyle bir ihtimal yok.
Dünya var oldukça böyle insanlarda var olacaklar elbette iyi ile kötü aynı anda olmazsa iyinin kıymeti hiçbir zaman anlaşılamaz değil mi?
Ama yetişme şartlarının ama kültürel faktörlerin insanlar üzerindeki etkisi de çok büyük tabiki de birde buna her insanın kendine özgü fıtratı eklenince insan şekilleniyor işte .
Kimileri insan gibi insan, kimileri görünüşte insan.
Bu hayatın içinde varız ama öyle ama böyle mühim olan hayatın içinde kendimizle olabilmek iç alemimiz nasılsa dışa dönük yüzümüz de karakterimiz de öyle olmalı aksi takdirde içi başka dışı başka bir varlıktan başka bir şey olmayız.
Sevgiyle kalın sevgi yayın hoşçakalın
Fatma Şahin Sungur