Meğer insanın kendine de zaman ayırmaya ihtiyacı varmış. Durup dinlenmeden bir solukta yaşadıklarını anlatmaya içinde biriktirdiklerini dışa vurmaya.
Bazen hayat telaşına o kadar kaptırıyoruz ki kendimizi arada kaynayıp gidiyoruz.
Ne zaman bir kahve yapıp tüm düşüncelere ve hayat koşuşturmasına şöyle bir ara verip oturup keyifle içtik .Bunu yapan var mıdır? Elbette vardır ama sözüm yapmayanlara ve kendime.
Hayatımızda olan sorumluluklarımızı itinayla yerine getirmek tabii ki başlıca görevlerimiz bunları ihmal etmek hiçte hoş olmayan bir tutumdur.
Ama bu sorumlulukları yerine getirirken kendimize olan sorumluluğumuzu ihmal etmekte kendimize yapılan en büyük haksızlıktır.
Dengeyi kurmak bizim elimizde bir tarafa fazlaca enerjimizi harcarken kendimize harcayacak enerjimiz kalmayabiliyor maalesef.
Unutmayalım ki her şeyin aşırısı zarar en güzeli ise dozunda yapılan şeylerdir.
Kendimize zaman ayırmasak hep tek taraflı olursak gün gelecek kendimizi tükenmiş halde bulacağız.
Bu durumda ne kendimize ne de sorumlusu olduğumuz kişilere fayda sağlamayacaktır.
Geç olmadan şöyle bir duraklamak tabiri caizse frene basmak gerek.
Zaman hızlıca akıp giderken ve ilerde keşke dememek için durup şöyle bir bakalım hayatımıza.
Neler yaptığımıza ve neleri yapmadığımıza belki de yapmadıklarımız yapmak istediğimiz ama hep ertelediğimiz şeyleri bir tık daha öne çıkarmalıyız.
Hiçbir şey için geç değil yeter ki biz bizi mutlu edecek şeyleri şöyle bir sıraya koyup yapma eylemine geçelim.
Unutmayalım ki bizden bir tane daha yok bu dünyada mutlu olmak ise tamamen bizim elimizde.
Kısacası seçim bizim!
Sevgiyle kalın ,sevgi yayın , hoşça kalın