CAFER AKSAY
Köşe Yazarı
CAFER AKSAY
 

ŞİKÂYET!

Değerli Dostlar; hepimizin hayatında yer alan “şikâyet” konusunu paylaşalım istedim.  Şikâyet: Hoşnutsuzluk belirten söz, tavır ya da yazı olarak geçmektedir.  Sızlanma/k veya yakınmak olarakta telaffuz edilir. Günlük hayatımızda çoğu zaman olumsuzluklara odaklanıp dilini şikâyete alıştıran, etrafındaki güzellikleri fark edemeyen sonuçta hem kendini hem çevresini sıkıntıya sokan insanlara şahit oluyoruz. “Hava çok sıcak, dersler çok zor, iş hayatı çok sıkıcı, çocuklar çok yaramaz, insanlar çok anlayışsız, hayat çok kötü…” gibi cümleler sıklıkla dillerinden dökülüverir.  Bunlar etrafımızda çok sık duyduğumuz ya da farkına varmadan sürekli kullanıp alışkanlık hâline getirdiğimiz bir davranış kalıbı ise hem ahlâkımızı güzelleştirmek hem de ruh sağlığımızı korumak adına hemen harekete geçmek en doğru olanıdır. Aksi takdirde her şeyden şikâyet etmek, şikâyet ettikçe de olumsuz olaylarla karşılaşmak makûs kaderimiz oluverir. Hoşnutsuzluk ifade eden her türlü söz, sızlanma ve yakınmalarımız şikâyet olarak değerlendirilir. Çoğu zaman değişmesini ve düzelmesini istediğimiz durumları söylenerek ifade etmeyi tercih ederiz. Şikâyetlerimiz doğru zamanda, doğru kişiye, doğru şekilde yapılırsa fonksiyonel bir boyut kazanır, değişimi ortaya çıkarır, problemlerimizi çözer, çareler üretme şansı sunar bizlere. Alışkanlık hâline getirdiğimiz her türlü mızmızlanma ise sadece duygusal olarak içimizi boşaltmamızı problemlerin daha fazla çoğalmasını sağlar. Problemlere çözüm üretememenin ve yakınmalarımıza rağmen aynı durumlarla tekrar tekrar karşılaşmanın ortaya çıkardığı öğrenilmiş çaresizlikler, hayat tarzımız hâline geldiğinde ise artık elimizdeki güzellikleri de gör(e)memeye başlarız.  Her olayda zorluk çıkaran, yakınıp sızlanan biri olmak yerine, her zorlukta bir kolaylık bulmak, çözüme odaklanabilmek ne güzel bir karakter özelliğidir.  "Şükür nimeti, şikâyet musibeti çeker!" Her şeyden şikâyet eden yaşlı köylünün hikâyesini bilirsiniz. Elindeki nimetin farkına varmayan sadece yokları anlatıp şikâyeti öğrenilmiş çaresizliğe dönüştüren bir kişinin hayata nasıl baktığını gösteren bu kısa ve güzel hikâye şöyledir: Amcanın en önemli özelliği her şeyden şikâyet etmesidir. Hiçbir şey onu memnun etmez. Komşusu, o yaz amcanın bahçesindeki elma ağaçlarının bol meyve verdiğini görür, onu ziyarete gider. Yıllar sonra da olsa ağzından ilk defa şikâyeti bırakıp şükür imalı bir kelime duyacağını ümit eder. Sohbet esnasında, “Bu yıl artık mesut olmalısın çünkü elma ağaçlarının çok iyi ve bol meyve verdiğini görüyorum.” der. Yaşlı köylü yine sitem dolu bir yüz ifadesiyle cevap verir: “Fena değil ama bu yıl geçen yıllarda olan ve hayvanlara yem diye verdiğim çürük elmalar yok!” Hayata şikâyet penceresinden bakmaya başladığımız anda var olan güzellikleri görme yeteneğimizi de kaybederiz. Zamanla olumsuzluklara odaklanmak alışkanlığımız olur. Üzüntüden, hastalık ve şikâyetten beslenen bir karakterimiz varsa bu durum hem kendimize hem çevremizdeki kişilere sıkıntı olmaktan başka bir işe yaramaz. Elimizdeki nimetleri görememenin yanında çok daha acı bir şekilde var olan nimetlerin de elimizden çıkmasına sebep olabilir.  “Çözümün bir parçası olamayan, problemin bir parçası olur.” Başına gelen sıkıntıdan şikâyet etme. Az ağla, çok sabret. Çünkü sabır, darlığın ve sıkıntının anahtarıdır.(Mevlâna) İnsanların inanç ve ibadetleri ne kadar azsa, şikayetleri o kadar çoğalır.(Hekimoğlu İsmail) Elinden geleni yapmadığın müddetçe, umduğunu bulamamaktan şikâyette haksızsın.(Cenap Şahabettin) Hayatınızın sonuna kadar yaşamadıkça talihinizden şikâyet etmeyin. (Anton Çehov) Zamanlarını en kötü şekilde kullananlar, en çok zamanın kısalığından şikâyet ederler. (La Bruyere) Her şeyden şikâyet edenler ille de durumlarından memnun olmayanlar değildir; tersine şikâyetiyle mutludur. (Jean-Paul Sartre) Vakit geçmiyor diye şikâyet ederiz. Neyin geçmesini istiyoruz? Hayatın. Ve hepimiz ölümden korkarız.(Cemil Meriç)
Ekleme Tarihi: 26 Ağustos 2025 -Salı

ŞİKÂYET!

Değerli Dostlar; hepimizin hayatında yer alan “şikâyet” konusunu paylaşalım istedim.

 Şikâyet: Hoşnutsuzluk belirten söz, tavır ya da yazı olarak geçmektedir.  Sızlanma/k veya yakınmak olarakta telaffuz edilir.

Günlük hayatımızda çoğu zaman olumsuzluklara odaklanıp dilini şikâyete alıştıran, etrafındaki güzellikleri fark edemeyen sonuçta hem kendini hem çevresini sıkıntıya sokan insanlara şahit oluyoruz. “Hava çok sıcak, dersler çok zor, iş hayatı çok sıkıcı, çocuklar çok yaramaz, insanlar çok anlayışsız, hayat çok kötü…” gibi cümleler sıklıkla dillerinden dökülüverir. 

Bunlar etrafımızda çok sık duyduğumuz ya da farkına varmadan sürekli kullanıp alışkanlık hâline getirdiğimiz bir davranış kalıbı ise hem ahlâkımızı güzelleştirmek hem de ruh sağlığımızı korumak adına hemen harekete geçmek en doğru olanıdır. Aksi takdirde her şeyden şikâyet etmek, şikâyet ettikçe de olumsuz olaylarla karşılaşmak makûs kaderimiz oluverir.

Hoşnutsuzluk ifade eden her türlü söz, sızlanma ve yakınmalarımız şikâyet olarak değerlendirilir. Çoğu zaman değişmesini ve düzelmesini istediğimiz durumları söylenerek ifade etmeyi tercih ederiz. Şikâyetlerimiz doğru zamanda, doğru kişiye, doğru şekilde yapılırsa fonksiyonel bir boyut kazanır, değişimi ortaya çıkarır, problemlerimizi çözer, çareler üretme şansı sunar bizlere. Alışkanlık hâline getirdiğimiz her türlü mızmızlanma ise sadece duygusal olarak içimizi boşaltmamızı problemlerin daha fazla çoğalmasını sağlar.

Problemlere çözüm üretememenin ve yakınmalarımıza rağmen aynı durumlarla tekrar tekrar karşılaşmanın ortaya çıkardığı öğrenilmiş çaresizlikler, hayat tarzımız hâline geldiğinde ise artık elimizdeki güzellikleri de gör(e)memeye başlarız. 
Her olayda zorluk çıkaran, yakınıp sızlanan biri olmak yerine, her zorlukta bir kolaylık bulmak, çözüme odaklanabilmek ne güzel bir karakter özelliğidir. 

"Şükür nimeti, şikâyet musibeti çeker!"

Her şeyden şikâyet eden yaşlı köylünün hikâyesini bilirsiniz. Elindeki nimetin farkına varmayan sadece yokları anlatıp şikâyeti öğrenilmiş çaresizliğe dönüştüren bir kişinin hayata nasıl baktığını gösteren bu kısa ve güzel hikâye şöyledir:

Amcanın en önemli özelliği her şeyden şikâyet etmesidir. Hiçbir şey onu memnun etmez. Komşusu, o yaz amcanın bahçesindeki elma ağaçlarının bol meyve verdiğini görür, onu ziyarete gider. Yıllar sonra da olsa ağzından ilk defa şikâyeti bırakıp şükür imalı bir kelime duyacağını ümit eder. Sohbet esnasında, “Bu yıl artık mesut olmalısın çünkü elma ağaçlarının çok iyi ve bol meyve verdiğini görüyorum.” der. Yaşlı köylü yine sitem dolu bir yüz ifadesiyle cevap verir: “Fena değil ama bu yıl geçen yıllarda olan ve hayvanlara yem diye verdiğim çürük elmalar yok!”

Hayata şikâyet penceresinden bakmaya başladığımız anda var olan güzellikleri görme yeteneğimizi de kaybederiz. Zamanla olumsuzluklara odaklanmak alışkanlığımız olur. Üzüntüden, hastalık ve şikâyetten beslenen bir karakterimiz varsa bu durum hem kendimize hem çevremizdeki kişilere sıkıntı olmaktan başka bir işe yaramaz. Elimizdeki nimetleri görememenin yanında çok daha acı bir şekilde var olan nimetlerin de elimizden çıkmasına sebep olabilir. 

Çözümün bir parçası olamayan, problemin bir parçası olur.”

Başına gelen sıkıntıdan şikâyet etme. Az ağla, çok sabret. Çünkü sabır, darlığın ve sıkıntının anahtarıdır.(Mevlâna)

İnsanların inanç ve ibadetleri ne kadar azsa, şikayetleri o kadar çoğalır.(Hekimoğlu İsmail)

Elinden geleni yapmadığın müddetçe, umduğunu bulamamaktan şikâyette haksızsın.(Cenap Şahabettin)

Hayatınızın sonuna kadar yaşamadıkça talihinizden şikâyet etmeyin. (Anton Çehov)

Zamanlarını en kötü şekilde kullananlar, en çok zamanın kısalığından şikâyet ederler. (La Bruyere)

Her şeyden şikâyet edenler ille de durumlarından memnun olmayanlar değildir; tersine şikâyetiyle mutludur. (Jean-Paul Sartre)

Vakit geçmiyor diye şikâyet ederiz.

Neyin geçmesini istiyoruz?

Hayatın.

Ve hepimiz ölümden korkarız.(Cemil Meriç)

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve erdemliajans.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

29
Ağustos
26
Ağustos
18
Ağustos
12
Ağustos
04
Ağustos
28
Temmuz
20
Temmuz
14
Temmuz
09
Temmuz
30
Haziran
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.