Değerli Dostlar; atalarımız doğayı/tabiatı çok güzel analiz etmiş ve doğada bulunan mucizevi çözümleri hayatlarına çok güzel uygulamışlar.
Araştırmalar, içinde bulunduğumuz ortamların stresimizi artırıp azaltabildiğini, bunun da vücudumuzu etkilediğini ortaya koyuyor. Her an gördüğümüz, duyduğumuz, deneyimlediğimiz olaylar yalnızca ruh halimizi değil; sinir, endokrin ve bağışıklık sistemlerimizin çalışma şeklini de değiştiriyor. Nahoş bir ortamın oluşturduğu stres kendimizi endişeli, üzgün ya da çaresiz hissetmemize neden olabiliyor. Bu da kan basıncımızı, kalp atış hızımızı, kas gerginliğimizi yükseltip bağışıklık sistemimizi baskılıyor. Mutluluk verici bir ortam ise bunu tam tersine çeviriyor.
Yaş ya da kültürden bağımsız olarak, insanlar genel olarak tabiatı hoş buluyorlar. Araştırmacılar insanların üçte ikisinden fazlasının stresli olduklarında inzivaya çekilmek için doğal bir ortam seçtiklerini gösteriyor. O halde gelin doğanın bizdeki etkilerine yakından bakalım…
Doğa İyileştirir
Doğada olmak bir yana, doğa manzaralarını izlemek bile öfke, korku ve stresi azaltıp memnuniyet verici duyguları artırıyor. Doğaya maruz kalmak sadece duygusal olarak daha iyi hissetmemizi sağlamakla kalmıyor; kan basıncı, kalp atış hızı, kas gerginliği ve stres hormonlarının üretimini azaltarak fiziksel sağlığımıza da katkıda bulunuyor. Öyle ki, bilim insanları ölüm oranını bile azaltabileceğini söylüyor. Hastane, ofis ve okullarda yapılan araştırmalar, bir odadaki basit bir bitkinin bile stres ve kaygı üzerinde önemli bir etkiye sahip olabileceğini ortaya koyuyor.
Aşağıdaki harika örnek bu durumu harika anlatmaktadır.
Karga Kendini Hasta Hissedince... Karınca Yuvası Arıyor
Karga kendini kötü hissettiğinde, doğanın ona sunduğu mucizevi bir yönteme başvurur: Bir karınca yuvasının yanına iner, kanatlarını açar ve hareketsizce bekler. Karıncalar, karganın vücuduna tırmanır ve formik asit salgılarlar. Bu güçlü doğal madde, karganın üzerindeki mantarları, bakterileri ve parazitleri yok eder.
Hiçbir ilaca, hiçbir dış müdahaleye gerek kalmadan, karga kendini tedavi eder.
Bu olağanüstü davranışa bilim dünyasında "anting" adı veriliyor. Üstelik bu yöntem yalnızca kargalarda değil, birçok farklı kuş türünde de gözlemlenmiş durumda.
Doğa, hayvanların kendi dertlerine nasıl çare bulduğunu sessiz ama derin bir bilgelikle gösteriyor.
Doğa, bize sabrı, dengeyi ve şifayı öğretiyor.
Bizler de bu sessiz öğretmenden ilham almalı, doğayla uyum içinde yaşamayı öğrenmeliyiz.
Şifa yalnızca ilaçlarda değil, bazen de yaradılışın özünde saklıdır.
Hikmetinden sual olunmaz Allah'ım!
Her anı bir ders, her zerresi bir mucize olan doğaya bir kez daha hayran kalmamak mümkün mü?