CAFER AKSAY
Köşe Yazarı
CAFER AKSAY
 

VEFA!

Vefa: Arapça kökenli olup, genellikle "sadakat" veya "bağlılık" anlamında kullanılır. İslam kültüründe "Vefa", özellikle güvenilirlik, dürüstlük ve bağlılık özelliklerini ifade eder. “Vefa” isim olarakta kullanılmaktadır. Bu isim, taşıyıcısına genellikle güvenilirlik ve sadakat duygusu kazandırır. Konunun ilham kaynağı aşağıdaki harika hikayedir. Bir gün, sonbaharın tam ortasında, güçlü bir rüzgâr ormanı baştan başa geçti. Gökyüzü koyu bulutlarla kaplandı, yapraklar dizginlenemeyen bir girdapta çılgınca dans ederek savruldu. Bu fırtınanın ortasında, tarlaların üzerinden uçan bir karga, yaşlı bir meşenin buruşuk dalına şiddetle çarptı. Boğuk bir gaklamayla yere çakıldı; kanatlarından biri kırılmış, sarkıyordu. Karga ayağa kalkmaya, kanatlarını açmaya çalıştı ama vücudunu delen keskin bir acı onu durdurdu. Tek başına başaramayacağını anladı. Başını gökyüzüne, hâlâ daireler çizen kuşlara kaldırdı ve umutla dolu bir çağrı gönderdi: — Yardım edin… Uçamıyorum artık… O sırada oradan geçen bir saksağan onu görüp alayla güldü: --Yüksekte uçan, hepimizi küçümseyen sen… Şimdi yardım mı istiyorsun? Bir ardıç kuşu, bir ispinoz, hatta bir alakarga onun arkasından uçuyordu. Hiçbiri durmadı. Bakışlarında ya küçümseme ya da ilgisizlik vardı. Karga başını eğdi. Yalnız, aç, yaralı… Umudunu yitirmeye başladı. Ama o anda, yakınlardaki bir çalının içinden, ince ve nazik bir ses yükseldi: — Sana yardım ederim… eğer küçük gücümden korkmazsan. Bu bir serçeydi. Küçük, sade, ağacın kabuğu kadar gri. Ağzında bir parça bayat ekmek taşıyarak sıçrayarak yanına geldi. Sonra geri dönüp bir damla su getirdi, kuru yapraklardan bir barınak yaptı, meşenin dibine bir yuva kurdu. — Neden bunu yapıyorsun? diye fısıldadı karga, şaşkınlıkla. — Çünkü yaşıyorsun. Ve ben düşseydim, birinin gözünü kaçırmamasını isterdim. Günler geçti. Karga, önce kıpırdayamazken, serçe onu besledi, ısıttı, başında bekledi. Ekmeğini paylaştı, ormandaki hayatı anlattı, soğuk gecelerde ona kol kanat gerdi. Ve nihayet karga yeniden kanatlarını açabildiğinde, ilk düşündüğü kendisi değil, ona en değerli dost haline gelen o küçük kuş oldu. İlkbahar, ışık ve şarkılarla geldi. Ama bir sabah, serçe açıklıkta tohum toplarken, bir doğan çalılıklardan fırladı. Her şey çok hızlı oldu — serçe ötme fırsatı bile bulamadı. Fakat birden gökyüzünü siyah bir gölge yardı. Karga, artık güçlü ve heybetli, avcının üstüne atıldı. Kanatları öyle sert çarptı ki hava ıslık gibi uğuldadı. Doğanla doğrudan çarpıştı ve onu kaçırdı. — Beni kurtardın… diye fısıldadı serçe. — Hayır, önce sen beni kurtardın, dedi karga. Ve artık biliyorum ki, iyilik kanadın genişliğiyle ölçülmez. En küçük göğüste bile kocaman bir kalp atabilir. İbret: Kendinden zayıf görüneni asla küçümseme. Bazen önemsiz sandıkların, en sağlam dayanakların olur. Karşılık beklemeden yapılan iyilikler, beklenmedik bir anda fakat en çok ihtiyaç duyulan zamanda geri döner.
Ekleme Tarihi: 01 June 2025 - Sunday

VEFA!

Vefa: Arapça kökenli olup, genellikle "sadakat" veya "bağlılık" anlamında kullanılır. İslam kültüründe "Vefa", özellikle güvenilirlik, dürüstlük ve bağlılık özelliklerini ifade eder. “Vefa” isim olarakta kullanılmaktadır. Bu isim, taşıyıcısına genellikle güvenilirlik ve sadakat duygusu kazandırır.

Konunun ilham kaynağı aşağıdaki harika hikayedir.

Bir gün, sonbaharın tam ortasında, güçlü bir rüzgâr ormanı baştan başa geçti. Gökyüzü koyu bulutlarla kaplandı, yapraklar dizginlenemeyen bir girdapta çılgınca dans ederek savruldu. Bu fırtınanın ortasında, tarlaların üzerinden uçan bir karga, yaşlı bir meşenin buruşuk dalına şiddetle çarptı. Boğuk bir gaklamayla yere çakıldı; kanatlarından biri kırılmış, sarkıyordu.

Karga ayağa kalkmaya, kanatlarını açmaya çalıştı ama vücudunu delen keskin bir acı onu durdurdu. Tek başına başaramayacağını anladı. Başını gökyüzüne, hâlâ daireler çizen kuşlara kaldırdı ve umutla dolu bir çağrı gönderdi:

— Yardım edin… Uçamıyorum artık…

O sırada oradan geçen bir saksağan onu görüp alayla güldü:

--Yüksekte uçan, hepimizi küçümseyen sen… Şimdi yardım mı istiyorsun?

Bir ardıç kuşu, bir ispinoz, hatta bir alakarga onun arkasından uçuyordu. Hiçbiri durmadı. Bakışlarında ya küçümseme ya da ilgisizlik vardı.

Karga başını eğdi. Yalnız, aç, yaralı… Umudunu yitirmeye başladı.

Ama o anda, yakınlardaki bir çalının içinden, ince ve nazik bir ses yükseldi:

— Sana yardım ederim… eğer küçük gücümden korkmazsan.

Bu bir serçeydi. Küçük, sade, ağacın kabuğu kadar gri. Ağzında bir parça bayat ekmek taşıyarak sıçrayarak yanına geldi. Sonra geri dönüp bir damla su getirdi, kuru yapraklardan bir barınak yaptı, meşenin dibine bir yuva kurdu.

— Neden bunu yapıyorsun? diye fısıldadı karga, şaşkınlıkla.

— Çünkü yaşıyorsun. Ve ben düşseydim, birinin gözünü kaçırmamasını isterdim.

Günler geçti. Karga, önce kıpırdayamazken, serçe onu besledi, ısıttı, başında bekledi. Ekmeğini paylaştı, ormandaki hayatı anlattı, soğuk gecelerde ona kol kanat gerdi. Ve nihayet karga yeniden kanatlarını açabildiğinde, ilk düşündüğü kendisi değil, ona en değerli dost haline gelen o küçük kuş oldu.

İlkbahar, ışık ve şarkılarla geldi. Ama bir sabah, serçe açıklıkta tohum toplarken, bir doğan çalılıklardan fırladı. Her şey çok hızlı oldu — serçe ötme fırsatı bile bulamadı.

Fakat birden gökyüzünü siyah bir gölge yardı. Karga, artık güçlü ve heybetli, avcının üstüne atıldı. Kanatları öyle sert çarptı ki hava ıslık gibi uğuldadı. Doğanla doğrudan çarpıştı ve onu kaçırdı.

— Beni kurtardın… diye fısıldadı serçe.

— Hayır, önce sen beni kurtardın, dedi karga. Ve artık biliyorum ki, iyilik kanadın genişliğiyle ölçülmez. En küçük göğüste bile kocaman bir kalp atabilir.

İbret:

Kendinden zayıf görüneni asla küçümseme.

Bazen önemsiz sandıkların, en sağlam dayanakların olur.

Karşılık beklemeden yapılan iyilikler, beklenmedik bir anda fakat en çok ihtiyaç duyulan zamanda geri döner.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve erdemliajans.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

01
June
04
May
26
April
20
April
14
April
07
April
29
March
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.