Değerli Dostlar; sizlerle “kıssadan hisse” deyimini paylaşalım istedim.
Kıssadan hisse: bir olaydan veya anlatılan bir öyküden alınacak ders anlamına gelmektedir.
Büyüklerimiz genelde bir konuyu anlatırken daha önceden yaşanmış olan ya da yaşandığı kabul edilen bir hikâye ile birlikte ele alıyor ki dinleyen insanlarda kalıcı olsun.
Aşağıdaki harika Nasreddin Hoca kıssası gibi:
Nasreddin Hoca ve 5 Kuruş
Nasreddin Hoca yolda yürürken, biri ensesine öyle bir vurmuş ki, neredeyse yere düşecekmiş. Hiddetle dönüp bakmış; karşısında tanımadığı genç bir adam var. Hoca sormuş:
— Ne cüretle vuruyorsun bana?
Genç cevap vermiş:
— Özür dilerim hocam, sizi birine benzettim. Küçük bir hata yaptım, ama siz de pireyi deve yaptınız.
Hoca sinirle:
— Yürü bakalım, kadıya gidiyoruz! demiş.
Beraberce kadının huzuruna çıkmışlar. Kadı ikisini de dinledikten sonra düşünmüş. Meğerse, Nasreddin Hoca’ya vuran genç, kadının birinci derece yakını imiş. Kadı, Hoca’yı yumuşatıp meseleyi tatlıya bağlamak istemiş:
— Hoca, hislerini çok iyi anlıyorum. Bu durumda herkes aynı tepkiyi verirdi. Bak, bu genç şimdi kendine bir tokat atsa, bu işi kapatalım, ne dersin?
Nasreddin Hoca itiraz etmiş:
— Olmaz! Bu iş mahkemeye taşındıysa, adalet yerini bulsun.
Bunun üzerine kadı kararını açıklamış:
— O halde, ceza olarak bu genç, Nasreddin Hoca’ya 5 kuruş ödeyecek. Hemen git, parayı getir!
Genç adam dışarı çıkmış, fakat bir saat geçmiş, iki saat geçmiş; hâlâ ortada yok. Mahkeme kapanma saatine kadar bekleyen Nasreddin Hoca, sonunda dayanamayıp kadının ensesine okkalı bir tokat indirmiş ve şöyle demiş:
— Kusura bakma kadı efendi, daha fazla bekleyemedim. O genç gelirse söyle, 5 kuruşu sana versin!
— Hadi bana eyvallah!