Değerli Dostlar; sizlerle “özenti” konusunu paylaşalım istedim.
Özenti sözlükte; taklit, taklitçi ya da benzemeye çalışmak olarak geçmektedir. Veya kişinin, beğendiği şeye benzeme heves ve çabası ya da beğendiği bir duruma ulaşma hevesi olarak geçmektedir.
Toplum içinde çevremizdeki insanların özentiden oluşan ne çok davranışı var, sizlerde biliyorsunuz.
Özentili olmanın faydası olduğu gibi birçok insanımıza haddinden fazla zarar verdiğini de hatırlatmak isterim.
Özenmek kelime olarak başka birisine ait olan bir nesnenin kendinde de olmasını istemek anlamına gelir. Özenmek birisinin sahip olduğu araç gereç gibi şeylerin kendinde olmasını isteme veya başka birisinin hayatını kendine isteme gibi tiplerde görülebilir. Ama bunların kesişim noktası bizde olmayan ve başkalarında gördüğümüz hayat şekillerini kendimize istemedir.
Özenmenin Faydaları
Özenmek gibi bir şeyin faydası olur mu diye düşünmeyin. Eğer başkasının sahip olduğu imkanları görüp ona özenip bizde de olsun diye çabalarsak ve sonucunda bu imkanlara sahip olursak faydalı olabilir. Özenmek bize hırs ve istek aşılar. Esas olan bu duyguyu kontrollü bir şekilde yaşamaktır. Eğer dengeli ve kontrollü olmazsa bu fazla bir hırsa dönüşür ve mantıklı kararlar vermemizi engelleyebilir.
Özenmenin Zararları
Özenme duygusu bizde olduğu sürece hiçbir zaman sahip olduklarımızın ne kadar değerli olduğunu bilemeyiz. Elimizdekilerle yetinmeyi öğrenemeyiz ve hep başka hayatlara imreniriz, daha fazlasını isteriz. Bunlara ek olarak özenti insanın gereğinden fazla hırslı olmasına neden olup insanlığımızı kaybetmemize sebep olabilir.
İbn Ömer’in naklettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kim bir topluluğa benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” (Ebû Dâvûd, Libâs, 4)
Karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü de unutur. (Atasözü)
İlim adamına yakışan körü körüne geçmişte yapılanlara muhalefet etmek olmadığı gibi, onları körü körüne taklit de etmek değildir. Aklı, tecrübeyi kullanarak, ilmi araştırmalar yaparak gerçeklere ulaşmaktır. (İbni Nefis)
Bir rakibinizin sizi taklit etmesinden endişelenmeyin. Sizin yolunuzdan ilerliyorsa, sizi yenemez. (A.Claudianius)
İyi bir adam gördüğünüz vakit, onu taklit etmeye çalışın. Kötü bir adam gördüğünüz vakit, onun kusurlarını kendinizde de arayın. (Konfüçyus)
Büründüğünüz kişi mutlaka gerçek duygularınız üzerine bina edilmeli. Aksi takdirde her şeyiniz taklit olur, sahte olur, saçma olur. (John Verdon)
Durmak ölüm, taklit uşaklıktır; çalışmak ve yetişmek ise hayat ve hürriyettir. (L.Y. Rauke)
Ne papağan gibi başkalarının sözünü taklit et, ne de bülbül gibi boşuna şakı. (A.Puşkin)
Meşe gölgesinde filizlenen yosunların çoğu kendilerini meşe fidanı sanırlar. (Cenap Şahabettin)
Geri kalmışlığın acı gerçeği, özentidir. Özenti de ancak biçimde kalır, öze varamaz. (Ahmed Rıfai)
Taklit bir şeyi üstünden, dış yüzünden kopya etmektir; çilesini çekmemek!.. Çilesi çekilmeyen şeyin aşkı olmaz. Aşk olmayınca, çile olmaz. (Necip Fazıl Kısakürek)
Her şeye bireysellik getir. Taklit etmek, hayatı ıskalamaktır. Taklitçi olmak, nevrotik olmaktır. Bu dünyada aklı başında olmanın tek yolu, bireysel, özgün olmaktır. Kendine özgü ol! (Osho)
Başkalarını örnek alma, kendini tanı, olduğun gibi görün ve buna inan, çünkü dünyada senin gibisi yoktur. (Dale Carnegie)
İnsanların çoğu, kendileri değil başkalarıdır; düşünceleri başkalarının düşünceleridir, yaşamları başkalarını taklittir ve tutkuları ise alıntılardır. (Oscar Wilde)
Taklitler gerçeğin kopyasıdır; gerçeğin gölgesinde meydana gelir ve gölgede kalırlar, gün ışığına çıkamazlar. (Anonim)
İnsanların çoğu kez yanlış ve garip hareketlerde bulunmaları, benzemedikleri kimseleri taklit etmeye kalkışmalarından ileri gelir. (A.Maurouis)