Değerli Dostlar; sizlerle çok güzel bir Atasözümüzü ve manasını paylaşmaya çalışacağım.

Deveyi Yardan Atan(Uçuran) Bir Tutam Ottur.”

Kısaca `Gözü doymayan hırslı insanlar küçük bir çıkar için bütün varlığını tehlikeye atar` anlamında kullanılır.

Yar*, burada uçurum anlamında kullanılmıştır.

Tamah, açgözlülük insanı küçük çıkarlar peşinde koşturur; onu tehlikelere iter, felâketlerle karşı karşıya bırakır ve zarar görmesine yol açar.

Günlük hayatta toplumda dikkatimi çeken insanlarda ki bu davranışı, yukarıda ki Atasözümüz o kadar güzel karşılıyor ki sizlerle paylaşmak şart oldu.

İbni Abbas (r.a.) rivayet ediyor. Resulullah (sav) buyurdular ki:

Gerçek zenginlik insanların elindekinden ümit kesmektir. Aç gözlülükten sakın. Çünkü açgözlülük peşin bir fakirliktir.

(Camiussağir - 5813)

 

Bu Atasözümüz; Küçük bir hata veya kusurun bile büyük bir probleme yol açabileceğini anlatmaktadır.

 

Tıpkı bir deveyi taşımak için gerekli olan bir dalın bile onu yokuştan aşağı uçurabilmesi gibi, önemsiz gibi görünen hatalar da istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Bu sebeple, her zaman dikkatli ve özenli olmamız ve yaptığımız her şeyin sonuçlarını düşünmemiz gerekir.

 

“Aç insan doyar fakat açgözlü insan asla doymaz.”

 

“Gözü tanede olan kuşun, ayağı tuzaktan kurtulmaz.”

 

Hemen hemen bütün dillerde mala-mülke doymama, ihtiyacından fazlasını isteme halini anlatan açgözlülükle ilgili atasözü bulmak mümkündür.

 

İnsana da topluma da zarar veren

açgözlülüğü mahkûm eden pek çok anlatı da geçmişten günümüze kadar gelmiştir.

 

Toplumda bu davranışı sergileyen birçok insanımızı sizlerde görüyorsunuz. Başka bir insanın ikram edeceği bir bardak çayı kar sayan ne çok insanımız var.

 

Atasözünün Kullanım Alanları:

 

• Küçük hataların bile büyük sonuçlara yol açabileceğini vurgulamak için,

 

• Dikkatli ve özenli olmanın önemini hatırlatmak için,

 

• Yaptığımız her şeyin sonuçlarını düşünmemiz gerektiğini tavsiye etmek için,

 

• Hatalarımızdan ders almamız gerektiğini teşvik etmek için kullanılır.

 

Açgözlülükle ilgili bazı özlü sözlerle yazımızı noktalayalım isterseniz. 

 

Hırs ve tamahın başladığı noktada saf duygular sona erer. (Honore de Balzac)

 

 

Öyle bir kimseyle arkadaşlık edin ki; onda dünya malı hırsı bulunmasın. (Hz. Ali)

 

Mal biriktirme hırsı olan kimseler, her zaman sıkıntı ve üzüntü içinde olurlar. (Hz. Ali)

 

Kanaat etmekten hiç kimse ölmemiştir. Hırs besleyerek hiç kimse padişah olmamıştır. (Mevlâna)

 

Geceyi yaratmasaydı Allah, bu millet kazanma hırsından kendini helak ederdi. Sıkıntılar gecedir. Dinlen, kederlenme. Sabah elbet olacak. (Mevlâna)

 

Nice balık vardır ki su içinde her şeyden eminken, boğazının hırsı yüzünden oltaya tutulmuştur. (Mevlâna)

 

Başkasının sırrına ermek isteyen hırsızdır. (Hz. Ali )

 

Ey hırs gecesinde uykuya dalan kişi, ecel sabahın ağardı gündüzünden kork. (Mevlâna)

 

“Aklı olan korkmak gerek,

 Nefs elinden, hırs elinden.

 Nefstir seni yolda koyan,

Yolda kalır nefse uyan.”

(Yunus Emre)

 

Nefis ve beden, tamah ve bencillikten ibarettir. Bunlar ise alçaklık ve küçüklükten başka bir şey değildir. Bunların açgözlülük ve bencillik illetlerinin, en güçlü ilacı sevgidir. (Mevlâna)