Af etmek ya da etmemek veya istesen bile edememek işte bütün mesele bu. Herkesin hayatında olmuştur hatta olmaya devam ediyordur; belki de kırılmalar üzülmeler.
Yabancı olunca sizi kıran üzen hayatınızdan çıkarmak basit bir kalemde silebiliyorsunuzdur.
Ama size kırgınlıklar yaşatan akraba içinden biri veya birileri ise işte bu zor iş ne kadar uzak durmaya çalışsanız da illaki bir yerde yollarınız kesişiyor.
Her ne kadar muhatap olmamaya çalışsanız da olmuyor. Yeri geliyor muhabbet bile ediyorsunuz her ne kadar istemiye istemiyede olsa da.
Karşınızdaki konuşurken kırgınlıklarınız canlanıyordur eminim zihninizde ama siz mecbur konuşmaya devam ediyorsunuzdur.
Hele bir de el aleme karşı aman millet ne der takıntınızda varsa vay halinize.
Peki ne yapmak gerek böyle durumlarda geçmişi tamamen unutup hiç bir şey olmamış gibi mi yapmak. Yoksa geçmişte size yaşattıklarından ders alıp bir daha size kırgınlık yaşatacak kadar çevrenizde olmasına izin vermemek mi gerek.
Bana göre ikincisi tabiki de sizi kıracak kadar etrafımızda tutmamak lazım.
Bu her kim olursa olsun diyaloğunuz merhaba merhaba o kadar.
Daha fazlasına gerek yok. Mesafeler her zaman iyidir herkes haddini bilir. Diğer türlüsü çok aşırı gereksiz.
Çok fazla kırılır çok fazla üzülürsünüz.
Hele de hazır cevap değilseniz karşılık veremiyorsanız bu daha feci ya kendinize en büyük kötülüğü etmişsiniz demektir.
Başkalarına göre yaşamayın hayatı doğru neyse ona göre yaşayın zaten doğruda tektir. Siz doğru olanı seçer ona göre yaşarsanız kendinize en güzel iyiliği yapmış olursunuz.
Sizi kıracak cesareti buluyorsa kendinde sizde onu hayatınızdan çıkarma cesareti bulun.
Bir yabancıdan farkı olmasın sizin için.
Tavrınızda net olsun.
Karşınızdaki sizin davranışlarınız ve konuşma üslubunuzdan ona vermek istediğiniz mesajı alsın.
Siz eğer kırgın olduğunuz halde hiç bir şey olmamış gibi davranıyor ama içten içe de kendinizi yiyip bitiriyorsanız kendinizi hiçe sayıyorsunuz demektir.
Bu bazen yetişme şekliyle de alakalı sizi her zaman susturan bastıran hayır demesini öğretmeye ve aman el alem ne der diyen bir anne baba elinde büyümüş iseniz bu zaten sizin en büyük şansızlığınız.
Öyleyse siz kendinize değer verin siz kendinizi sevin unutmayın sizden bir tane daha yok bu dünyada çok özel olduğunuzun farkına varın.
Her insanın çok değerli olduğu gibi sizde değerlisiniz.
Geçen günlerin telafisi yok bırakın günleri geçen saliselerin bile telafisi yokken yaşamın size sunulmuş bir armağan olduğunu bilin ve ona göre kendinize kıymet verin.
Sevgiyle kalın sevgi yayın hoşça kalın
Fatma Şahin Sungur