Değerli Dostlar; bu hafta sizlerle günlük hayatımızda çok kullandığımız ve çeşitli manalar içeren “duvar” kavramını paylaşalım istedim.
Duvar, sözlükte: 1. Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem. 2. Bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılan engel: “Karabaş, bostan duvarının gölgesinde öğle uykusuna serilir.” -Y. Z. Ortaç. 3. Sonuç alınamayan yer. 4. Engel: İki arkadaşın arasında aşılmaz bir duvar vardı. 5. Voleybolda ağ üzerinde karşı takım oyuncusunun vuruşuna karşı koyma olarak geçmektedir.
Bir tanıdığı ziyarete gideriz, evde ya da işyerinde yoktur: “ kapı duvar oldu” deriz.
Bir kişi ile paylaşmamız gereken konu vardır. Bize hiç tepki vermez: “adam resmen duvar oldu, ya da duvar gibi karşımıza dikildi” deriz.
Bir yerden geçmemiz gerekir, görevliler bize izin vermez. “Duvar gibi karşımıza durdular biz de geçemedik” deriz.
Bazen devlet görevlilerini ya da sanatçı, sporcu vb. Kimselerin yanına yaklaşamayız. “Etten duvar ördüler” deriz.
Bize dertlerini anlatan yakınlarımız ya da tanıdıklarımız olur, bazen biz de dayanamayız: “resmen ağlama duvarı oldum” deriz.
Âşık, âlemi kör, dört yanını duvar sanır.
Aşk duygusuyla dolup taşan kişi, bu derin sevginin etkisiyle ne yaptığını bilemez; hoşa gitmeyecek davranışlarda bulunur, sanki bilincini kaybetmiş gibidir; yapıp ettiklerini kimse bilmez, görmez ve söylediklerini kimse işitmez sanır.
Duvarı nem, insanı gam yıkar
Duvar nemden etkilenir, çabuk yıkılır. İnsan da gamdan çok etkilenir. İş gücü düşer, çalışamaz hâle gelir. (Demir nemden, insan gamdan çürür.)
Eldeki yara, yarasıza duvar deliği gibidir.
Bir insanın yaşadığı sıkıntı ve problemler, öncelikle kendisini ilgilendirir, bu nedenle mevcut sorun kendisi için önemlidir. Kişinin yaşadığı durum, başkasına bir dert, bir sorun gibi gelmez. Çünkü sorunla mücadele eden kendisi değildir.
Ütopya, aklın egemen duvarlarını yıkabilmektir.
Taş çatladı, duvar yıkıldı, şehirlerde bombalar patladı, sen gelmedin.
Aşılmasına imkân olmayan hiçbir duvar yoktur.(Çehov)
Önceden o duvara bakarak gülümsüyorduk. Şimdi ağlayarak bakıyoruz.
Müziğini değiştirirseniz sitenin duvarları yıkılır. (Platon)
Bize bir gençlik lazımdır. Temelinde cehalet, duvarlarında riya, tavanlarında dalkavukluk bulunmasın. (Hüseyin Nihal Atsız)