Sevgili okurlarım sizlerle bugün bilgi güvenliğinin tespitini konuşacağız.
Bugün 'Bilgi Güvenliği Günü ' sebebi ile bu konuya değinmek istedim. Bilginin nereden geldiği, konu ile ilgili olarak kimin söylediği soruları verilen bilgiye doğrultuğumuzda güvence veriyorsa bilgi güvenliğini sağlamış olur. Bunun tam zıttı nasıl olur bir bakalım.
Dedikodu,özetle ana maddesi 'dedi' olup yan malzemeleri kulaktan dolma, iftira, haset v.s ve en önemlisi de karıştırıcısı tamamen fütursuz insanlardır. Bu insanlar hayatı boyunca başkaları tarafından yetersiz görülmüş, kendini geliştirmeye yönelik çalışmalar yapmamış, avare avare dolaşan beyni yerinde aklı nötr olan insanlardır. Anlayamadığım bir şekilde bunu normalleştiren bir kısımda var. Bana göre bir insanın dedikodu yapması insan ilişkilerinin zayıf olduğunu gösterir. Ne gerek var böyle bir durumda bulunmaya? Asıl normal olan insani ilişkilerin bağlarını sıkı tutup dedi kodunu kefene sarmak olur. Sizlere bir hadis ve bir şiir ile veda ediyorum. Huzurlu günleriniz olsun.
"Hakkında bilgin bulunmayan şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve gönül, bunların hepsi, yaptıklarından sorumludur." (İsra Suresi 36. Ayet )
Kartopu olur çığ,
Fısıltı olur ıslık,
Pire olur deve,
Sonunda oldu mu sana,
DEDİKODU
Hoşlanma olur aşk,
Şakalaşma olur kavga,
Kırışıklık olur mezardaki nene,
Sonunda oldu mu sana,
DEDİKODU