Günlük hayatımızda bir çok sorun yaşayabiliriz.Hatta bu bizim uzun süreli depresyonlar , kaygılanma , konsantrasyon bozuklukları gibi pek çok psikolojik nedene de yol açabilir. Amma velakin unutmamızda gerekir ki herşeyin bir dengesi var. Ağaçta duran elmanın bile bir dengesi var. Kimisi çürür, kimisi de bizim afiyetimize sunulur.
Demem o ki biz ne yaparsak yapalım hayatımızın mutlu , üzüntülü, stresli v.b dönemleri yaşanabilir. Ben eskiden üzüntü duyduğum her olaya beynimi yorardım. Ama şimdi farkındayım ve asıl olması gereken hiçte öyle değilmiş.
Şimdiki yaşantımda strese ve herşeye alttan alma huyuma yer yok. Ezelden beri her zaman dobra birisi olmayı seçtim .İyiki de öyle yapmışım.Herşeyi alttan aldığıızda tepenizde sizi bekleyen bir yığın baskıcı grup oluşuyor. Böyle insanlar uğruna ancak hastalık edinirsiniz. İnanın bana vücudunuzda bulunan hastalıkların büyük bir nedeni strestir. Bundan hemen hemen 1 sene önce bir rahatsızlık geçirdim. Sağolsun doktorum hastalığım konusunda benimle çok ilgilendi. İlaç tedavisini kısa süreli tutacağını sonrasında ise stres yerine hayatıma yaparken mutluluk duyacağım koymamı rica etti.Bunun üstüne bende ciçek büyütme ve sizinde tahmin ettiğiniz üzere yazı yazma hobilerine yöneldim. Stresi yavaş yavaş zorda olsa hayatımdan kazımaya çalıştım. Ne aşırı rahatım nede çok kaygılıyım. Herşeyin bir dengesi var öyle değil mi sevgili dostlar?
Birisi beni , yazılarımı, karakterimi, giyimimi, kuşamımı, yaşantımımı eleştirebilir.Fakat onlar yapıcı olmadığı sürece bende yapıcı olmamayı öğrendim.Yıkıcı gelen bir eleştiriye ne kadar yapıcı suretle yaklaşsamda benim özgüvenimi törpülemekten başka hiçbirşeye yaramıyorlar. "Dengeyi bozmak değil tutturabilmek çok önemlidir."
Her ne yaşarsanız yaşayın ne et kemikten ne de dert dermandan ayrılmıyor.Bu nedenle sevgili dostlarım hayatınızın dengesini bozacak insanlardan mutlak suretle uzaklaşın. Muhtemelen yanlızlık zamanı yani hayatınızın en güzel dönemini geçireceksiniz.Bir nevi arınma detoksu.
Geçenlerde üstadım (Cafer Aksay) beni aradı. Yazılarımı okuyan ve bu işlerde uzman hocamız, yazıların çok güzel fakat biraz daha uzun olmasını daha uygun görmüş.(Makale mi, deneme mi? Yazılarımın sanki bir çeşit dilek ve temenni özelliği taşıdığını belirtmiş.) Ben de tabiki hoşgörülü davranarak görüşüne saygı duydum; gıyabında kendisine çok teşekkür ettim. Ben de hocamızla aynı kanaate vararak yazılarımı daha uzun hale getirmeye çalıştım. Bu bizim aramızdaki yapıcı eleştri saygısının kaynağıdır.
Sevgili dostlarım size öncülük etmesini istediğim bu yazıda dilimin yettiği gönlümün döküldüğü kadar yazmaya çalıştım. Umarım birgün dengesini bozmak için değil dengesini tutturmak için buluşacağımız güne merhaba deriz.
NOT; Şiir size hitap etmediyse beni lütfen hoşgörün sevgili dotlarım.
Denge dediğin nedir ki
Gökte uçan kuşta da var
Yerde sürünen yılanda da
Böyle düşünürsen a benim gözüm
Ne yerde sürünen yılan , nede gökte uçan kuş olamazsın!