Değerli Dostlar; bir çocuğu azarlarken O'na hafifçe vursan ağlar. Aynı çocukla şaka yaparken çok daha sert vursan güler.
Demek ki:
Manevi acı, bedensel acıdan daha ağırdır.
Sizlerle manevi acı dahası atalarımız buna "dil yarası" demiş, bu hususu paylaşalım istedim. Manevi acı nedir? Diye sözlüklerde arama yaptım fakat cevap bulamadım. Tarifi şöyledir zannederim; gönülde ya da yürekte(kalpte) hissedilen acıdır. Bazen "gönül yarası" okarakta adlandırılır.
Acı, ağır ve kötü sözün gönülde bıraktığı kırgınlık. Gönül, (yürek) yarası. "Bıçak yarası geçer, dil yarası geçmez demişler."
Dil Yarası
Babası oğluna bir torba çivi verir ve ona sabrını her kaybettiğinde kapağın arkasına bir
çivi çakmasını söyler.Birinci gün çocuk onlarca çivi çakar.Haftalar ilerledikçe çocuk kendini
kontrol etmeyi öğrenir, ve daha az çivi çakmaya başlar.
Daha sonra, kendini kontrol etmesinin gidip kapağa çivi çakmaktan daha kolay olduğunun farkına varır.
Hiç çivi çakmadığı ilk günün sonunda durumu babasına bildirir.
Bu defa baba, oğluna kendini kontrol ettiği her günün sonunda çivi sökmesini söyler.
Günler geçer ve en son çivi söküldüğünde çocuk yine babasına haber verir. Babası
çocuğu elinden tutup kapağın yanına götürür ve şunları söyler:
- "Bak oğlum çok çalıştin, fakat kapağın üzerindeki tüm deliklere bir bak.
Hiçbir zaman eskisi gibi olmayacaklar. Her sabırsızlığında karşındakilerde böyle yaralar oluşur.
Birini bıçaklayıp tekrar bıçağı çıkarabilirsin, önemli değil ama ne kadar özür dilersen dile o bıçak yarası daima orada duracaktır..."